1. Dünya Savaşı sırasında bir ingiliz çocuğun ve onun atlara olan hayranlığını anlatan "War Horse" isimli oyun Londra'da National Theatre'da sergileniyor.Eleştirmenler oyunda kullanılan at figürlerinin en az oyuncular kadar canlı göründüklerini,nefes alıp verdiklerini ve hikayenin anlatımına güç kattıklarını yazmışlar. Oyundaki her at ikisi at bedeninin içinde olmak üzere 3 kişi tarafından oynatılıyor.Atlar temel olarak ıslatılarak kıvrılmış tahtalardan ve hareketi sağlamak üzere tasarlanmış metal aksamlı düzeneklerden oluşuyor.Ayrıca beden bir tür ipek kumaşla kaplanmış.Bu hem kuklaların yüzeylerine deri efekti veriyor hemde at bedeninin içindeki 2 kuklacıyı kısmen gizliyor. Gelelim oyunun hikayesine; "Küçük Albert'in en yakın dostu atı Joey'dir.Ancak Albert'in ailesi Joey'i bir İngiliz Subayına satar ve arından I.Dünya Savaşı başlar.Subay doğal olarak atı ile birlikte harbe gider ve aslında orduya yaşı tutmayan Albert hem ülkesi için savaşmak hemde atını geri almak hayaliyle askere gönüllü yazılır."
"War Horse"National Theatre of London
16 Temmuz 2009 Perşembe
10 Temmuz 2009 Cuma
5 Temmuz 2009 Pazar
Sessiz Film+kabare+Animasyon+Canlı Müzik= 1927
1927 isimli ingiliz tiyatro topluluğu 2008 yılında sahneledikleri "Between the Devil and the Deep Blue Sea" isimli oyunlarıyla bizlere farklı bir gösteri sunuyor.Günümüz modern tiyatro seyircisine bugünün konularını anlatan,görsel sanatların hem eski hemde günümüz olanaklarını çok esteteik bir formatla harmanlayan bir ekip 1927.Oyun sessiz filimlerin teatral dinlendiriciliğini ve sadeliğini günümüz dijital animasyonlarla destekleyerek,birbirinden aslında bağımsız ama içsel anlamda manalı 5 faklı epizottan oluşuyor.Eğer "Tiyatro sihir tozu ve renkli konfetilerden oluşur"a inananlardansanız 1927'nin oyunları size hitab edecek demektir.Topluluk geçen yılki Edinburg Fringe Festivalinde neredeyse tüm ödülleri aldı.1927'nin sürreal masal dünyasında oyuncular animasyonlarla interaktif oluyor ve çok farklı katmanlardan farklı seyirci kitlelerini kendisine çektiğini yazıyor eleştirmenler.
22 Haziran 2009 Pazartesi
Her gösterinin bir meajı olmalı mı?MATRİX!!!!!
Kukla ve özellikle OBJE tiyatrosunun en hoş yanı,zaten gün boyunca evde,işte,TV'de,yolda hatta belki uykuda bile sürekli mesajlar ve direktifler alan şehir sokaklarında kıtkanaat bulduğu oksijenle yaşamaya çalışan pembe beynimize kelimenin tam anlamıyla bir mola verdirebilme yetisi olsa gerek. Tiyatro kuramı açısından bakarsak duruma,"Her oyunda mutlaka çözülmesi gereken bir sorun,alınması gerek bir ders yada mesaj olmalıdır"söylemi yanlış olmasada herzaman doğrudur da denemez.Yorgun insanın belkide sadece sessizliğe ve salt eğlenceye ihtiyacı vardır. Belkide "Kabare" tiyatrosunun yada "Jazz" müziğinin varolma sebebide budur??? Neyse bende aynı hataya düşüp beyinlerinize ekstra data yollamayayım. MAtrix Pin-Pon eski bir gösteri aslında ama mutlaka izlenmeli.Teknik ve hayalgücü,sahne sanatları ve eğlenme içgüdüsüyle pekde hoş harmanlamış.Ayrıca beden kuklasına güzel bir örnek.
11 Haziran 2009 Perşembe
KUKLA hep ÇOCUKLAR içinmi???
HAyal dünyalarımızın renkli ürünleri olan kukla dediğimiz,hareket eden ve aslında cansız olduğunu ve bir başkası tarafından kumanda edildiğini zaten bildiğimiz,sün ger,uhu,tahta,vida ve birazda boyadan mamül objeler hep çocuklar için mi yapılır yada oynatılır?
Hep doğruyu ve güzeli,en önemlisi NORMAL'i mi işaret ederler?İşte size kukla ve obje tiyatrosunun Televizyon için uçuk bir buluşması."KİSS the GİRL" bir müzikal kali tesinde ve en önemlisi bu zor hayatı kimi zamanda olsa"Tiii" ye almanın önemini vurguluyor. Videoda rol alan kuklaların çizimlerini James Wojtal yapmış ayrıca onları imal etmiş.Birde bununlada yetinmeyip Frankie Cordero ve Rei Radilla ile beraber kuklaların oynatılmasındada manipülatör olarak rol almış."Kiss the Girl"ü İzlemek için başlığa tıklayın yada aşağıdaki linki yeni bir pencereye kopyalayın.
http://www.collegehumor.com/video:1912443
7 Haziran 2009 Pazar
Kukla Yürüyüşü Taksimde !!!
Kuklalar Taksim’i İşgal Edecek
Kukla ve gölge oyunu sanatçıları kuklalarıyla birlikte Taksim’de boy gösteriyor. Kuruluşunun ardından ilk toplantısını büyük bir katılımla 2 Haziran 2009 Salı günü gerçekleştiren UNIMA Türkiye İstanbul şubesi toplantıda alınan ortak bir kararla kuruluşunu kamuoyuyla paylaşmak ve kukla sanatının İstanbul’daki gücünü gözler önüne sermek için Taksim’de bir yürüyüş düzenliyor. Dünyanın ilk uluslararası sanatçı birliği olan ve bu yıl 80. yaşını kutlayan UNIMA’nın İstanbul şubesi kukla sanatının şehirdeki gelişimi adına önemli projeler üretecek. 10 Temmuz 2009 Çarşamba günü saat 18:30’da gerçekleşecek etkinlikte İstanbullu kuklacılar kuklalarıyla birlikte Galatasaray Lisesi önünden Taksim Cumhuriyet Anıtı’na kadar yürüyecek, İstiklal Caddesi’ni bir şenlik alanına çevirecekler. Kuklacılar Taksim Cumhuriyet Alanı’nda kuruluşlarını basın ve kamuoyuna duyuracaklar.
Kukla ve gölge oyunu sanatçıları kuklalarıyla birlikte Taksim’de boy gösteriyor. Kuruluşunun ardından ilk toplantısını büyük bir katılımla 2 Haziran 2009 Salı günü gerçekleştiren UNIMA Türkiye İstanbul şubesi toplantıda alınan ortak bir kararla kuruluşunu kamuoyuyla paylaşmak ve kukla sanatının İstanbul’daki gücünü gözler önüne sermek için Taksim’de bir yürüyüş düzenliyor. Dünyanın ilk uluslararası sanatçı birliği olan ve bu yıl 80. yaşını kutlayan UNIMA’nın İstanbul şubesi kukla sanatının şehirdeki gelişimi adına önemli projeler üretecek. 10 Temmuz 2009 Çarşamba günü saat 18:30’da gerçekleşecek etkinlikte İstanbullu kuklacılar kuklalarıyla birlikte Galatasaray Lisesi önünden Taksim Cumhuriyet Anıtı’na kadar yürüyecek, İstiklal Caddesi’ni bir şenlik alanına çevirecekler. Kuklacılar Taksim Cumhuriyet Alanı’nda kuruluşlarını basın ve kamuoyuna duyuracaklar.
24 Mayıs 2009 Pazar
20 Mayıs 2009 Çarşamba
'EKMEK ve KUKLA"Kukla ve Obje Tiyatrosunun bir başka Boyutunu sunuyor...
"Bread and Puppet" çok uzun süredir Amerika'da faaliyetlerine devam eden politik Radikal bir kukla hareketi.Kimi gösterileri bir ovada yuzlerce izleyiciyle birlikte oynanıyor, kimileri için seyirciyle otobüslere doluşulup başka şehirlere gidiliyor.Oyunlardan sonra izleyiciler önceden hazırlanmış gerçekten çok leziz bol tahıllı, ,haşhaşlı ekmeklerden yiyiyor.Bir bakıma Peter Schumann halkın 2 temel ihtiyacını doyuruyor " Beden ve Zihin açlığı"İşte bu yüzden topluluğun adı "Ekmek ve Kukla".
Sanatçının protesto ruhunu hayatta tutan akımın öncüsü Peter Schumann topluluğu 1963 te kurmuş ve halen toprağın uzerinde kil ve çamur heykeller yaratıp sonra onlardan kağıt kalıplar çıkararak yaptığı dev kuklalarla sergiliyor politik oyunlarını.(Yada söylemlerini mi desek acaba???)Meraklıları için dahası; http://www.nytimes.com/slideshow/2007/08/05/arts/20070805_COTT_SLIDESHOW_index.html
Philippe GENTY Atölye çalışması sonrası
12. İsanbul Kukla Festivali sona erdi.Festivalde "Zigmund Follies" adlı oyunu sergileyen Philippe Genty gurubunun oyuncularından Master kukla sanatçısı Eric De Sarrie' nin yönetimindeki kukla atölye çalışması 3 gün sürdü ve ben ve diğer katılımcılarına hemfikir olduğunca oldukça başarılı geçti.
Burada Eric'in neler yaptırdığını anlatmak biraz güç ama şurası bir gerçek ki ayrıntının kukla tiyatrosunda ki önemini ve fiziksel farkındalığın elinizdeki kuklaya nasıl aksettiğine hep beraber şahit olduk.
Çalışma daha çok bir dans worshopını andırıyordu desek yanılmış olmayız sanırım. Ama ne yazık ki bizleri en çok sarsan şey nedense kukla alnında iş yapan profösyonel sanatçıların yada tiyatoların hiçbiri böylesi özel bir adamın vereceği nimetlerden faydalanmaya gelmemiş olmasıydı.
Burada Eric'in neler yaptırdığını anlatmak biraz güç ama şurası bir gerçek ki ayrıntının kukla tiyatrosunda ki önemini ve fiziksel farkındalığın elinizdeki kuklaya nasıl aksettiğine hep beraber şahit olduk.
Çalışma daha çok bir dans worshopını andırıyordu desek yanılmış olmayız sanırım. Ama ne yazık ki bizleri en çok sarsan şey nedense kukla alnında iş yapan profösyonel sanatçıların yada tiyatoların hiçbiri böylesi özel bir adamın vereceği nimetlerden faydalanmaya gelmemiş olmasıydı.
Kısacası dostlar Ellerine sağlık Eric De Sarrie ve teşekkurler festival organizasyonu...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)